Kayıtlar

Eski Türkçe Sözlük

Resim
Eski Türkçe Sözlük Gitmek istediğiniz kelimenin baş harfine tıklayın. A | B | C, Ç | D | E | F | G | H | I, İ | J | K | L | M | N | O, Ö | P | R | S, Ş | T | U, Ü | V | Y | Z Eski Türkçe ve Osmanlıca kelimelerin ve anlamlarının bulunduğu web sayfası. Kendim için çeşitli kitaplardan derlediğim kelimeleri olabildiğince basit bir şekilde herkesin kullanımına açmak için oluşturulmuştur. Lütfen hata, eksik, tavsiye vs. için anasayfadaki iletişim bilgilerini kullanın. A Âbâd : Ma'mur, bayındır. Acz-ü fakr : Güçsüzlük ve yoksulluk. A'da : Düşman. Adavet : Düşmanlık. Adem-i memnuniyet : Memnun olmamak. Adl-ü salâh : Adalet ve doğruluk. Adüvullah : Allah'ın düşmanı. Agah : Haberdar, kalbi uyanık. Ağniya : Zenginler Ağyar : Gayrılar, yabancılar, düşman. Ahkam : Hükümler, kanunlar, nizamlar. Ahlâk-ı seyyie : Kötü ahlâk. Ahsen : Pek güzel. Alâmet-i fârika : Ayırıcı işaret, damga. Âlem-i ervah : Ruhlar âlemi. Ân-ı vâhid : Bir anda. Âr

Türküm, Doğruyum, Tarafım

Resim
Seksenleri ve doksanları yaşayan birisi olarak, politikacılar ya da siyaset işiyle uğraşanlar bana hep yalan söylüyor gibi geliyor. Asıl amaçlarını bilmediğimiz sır kutuları gibi. İyi ya da kötü emellerine ulaşabilmek için değişik yöntemlerle insanları yönlendiren ve kullanan kişiler. Benim siyasete ve siyasetçiye bakış açım bu! Bu yazıyı yazma sebebim siyasetçiler değil, halkın durumu. Benim güzel ülkem de milletim belirli saflara bölünmüş, karşı tarafların açığını kollarken, fırsatını bulduğunda tüm zehrini kusmaya hazır yılanlara dönmüş. Evet binlerce yıllık Türk medeniyetinin devamı olan bizler tam olarak bu haldeyiz. Kimimiz bunu karikatürlerle, kimimiz duvar yazıları, kimimiz sokak hareketleri, kimimiz sosyal medya aracılığı ile yapıyoruz. Nefret söylemlerini (ben de sütten çıkmış ak kaşık değilim) dile getirenler biziz. Neden? Bence tamamen duygusal (?) İşin başka bir boyutu var ki, benim değinmek istediğim naçizane nokta bu: Nefret söylemlerini dile getiren kişiler, karşıt ol

11-12-13-14-15-16

Resim
Bugün 11 Aralık 2013 . Yani 11.12.13 diye kısaltabileceğimiz bir tarihe denk düşüyor. Buna bir de 14.15:16 saatini eklersek karşımıza şöyle bir sonuç çıkıyor. 11.12.13–14:15:16 . Daha kısa bir ifadeyle 11–12–13–14–15–16 sayı dizilimine denk geliyoruz ve bu olayın tekrarlanması için bir 90 yıl daha beklemek gerekiyormuş. İşin aslı şu an yaşayan insanlardan belki bir kaç tanesi bunu bir daha yaşama şansına sahip olacak. Belki biz yaşayamayacağız ama bizim kuşağımız bu tip olaylara alışık. 2000’li yılları gören akranlarımla beraber bir çok sayı dizilimine şahit olduğumuz gibi bir kaç tane devalüasyon, savaş (özellikle barış için), ekonomik krizler, onlarca başbakan ve daha neler!… “Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür.” diyen Yunus Emre ’nin bir bildiği vardır deyip bu vesile ile 90 yıl sonra yeni bir sayı dizilimde görüşmek üzere…

Bildiğimiz Su Hakkında Bilmediğimiz Gerçekler (Video)

Resim
Açıkçası suya karşı özel bir ilgim var. Güneş, ay ve yükselen burçlarımın hepsi su grubu burçlar. Üniversitede denizcilik üzerine eğitim aldım ve senelerim deniz üzerinde geçti. Her ne kadar bu bir kaç seneden sonra denize karadan bakmayı sevdiğimi anlasamda, denizin bende ayrı bir yeri var. Güncelleme: Maalesef video ( https://vimeo.com/76283661 ) silinmiş. Neyseki yazıda belegeselden aldığım notlar mevcut. Geçen günlerde takip ettiğim sitelerin birinde su ile ilgili bir belgesel buldum. İlk izlemeye çalıştığımda on dakikadan sonra bir anda kapandı ve izlemeden bloguma ekledim. Dolayısıyla fikir beyan edemedim. An itibari ile izledikten sonra büyük bir zevkle bu satırları yazıyorum. Aşağıda belgesel ile ilgili notlarımı ve düşüncelerimi bulacaksınız. Benim tavsiyem belgeseli dikkatle incelemeniz üzerine. Zira, ilk defa duyacağınız onlarca bilgi içermekte. Basit bir su molekülünün hayatımıza etkisi dudak uçurtacak nitelikte. Öyle ki; eğer negatif bir kişiliğimiz varsa, beş duyu ile şar

Hastayım Sana

Resim
Ne gariptir ki, insan kaybettikten sonra biliyor kıymetini her şeyin. Hastalıktan önce sağlığın, fakirlikten önce zenginliğin, işsizlikten önce çalışmanın kıymetini bilmek an’ın kıymetini bilmeyen benim gibi insanlar için gerçekten çok zor. Evet bugün hastayım ve sırf can sıkıntısından bu yazıyı yazıyorum. Herkes bir yol tutturmuş gidiyorken öylece bakakalmak hayata… Biraz düşünmeye, biraz üzülmeye birazda dinlenmeye yarıyor hastalık… Hastalık derken; öyle kolum bacağım koptu, duyu organlarımdan birini kaybettim falan değil… Altı-üstü nezle/grip karışımı bir sarhoşluk benimki… Siz hiç ölümün köşesinden döndünüz mü bilmiyorum ama ben bir kaç defa döndüm. Tamamiyle kader diyebileceğim bir şekilde. Anlatsam söz uzar ama şunu söyleyebilirim ki, eğer yaşıyorsam Allah istediği içindir. Başka bir açıklaması yok. Gerçekte de hayatlarımız O’nun elinde ama işte; insan denilen varlık tecrübe edince bir başka öğreniyor bir daha unutmayacak şekilde. Unutmuyoruz ama etkisi zamanla azalıyor. Belki gü

Gizli Evrenimiz: Hücrelerin Gizli Yaşamı

Resim
Bu hücrenin hikayesi yenilenmenin hikayesidir, hücredeki evrenin hikayesidir. Videodan Notlar: (Maalesef belgeselin yayınlandığı link patlamış) Biz farkında olsak da, olmasak da virüslerle olan savaş 7 milyar bedende her saniye devam ediyor. Bu savaşla birbirimizi değiştiriyor, geliştiriyoruz. İnsan bedeninde her biri birbirinden farklı 120 trilyon hücre bulunmaktadır. İnsan hücre çekirdeğinde yaklaşık 23.000 gen bulunuyor. Hücre içerisinde inanılmaz bir bilgi işleme, okuma ve uygulama sistemi bulunmaktadır. Hücre alemindeki her şey büyük bir plana hizmet eder. Her bir gende belirgin bir proteini oluşturacak bilgi, komut mevcuttur. Vücutta her bir hücredeki DNA 1.8 mt uzunluğundadır. Tüm DNA düz bir çizgi halinde açılıp, dizilse, Dünya’dan Ay’a binlerce kez gelip gidecek kadar uzun olurdu. Hücredeki her an devam eden savaş, silahlanma yarışı ve muhteşem bağışıklık sistemi. Virüsler hücrelerimizi nasıl istila edeceklerini nereden biliyorlar? Bir kez enfeksiyon kapınca, hücre bu enfeksiy

İnsanlar Korkuyor

Resim
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için. W. Shakespeare

Sefiller

Resim
Sefil bir hayata kısılıp kalmış insanlar sürekli kaçmaktan bahseder. Çok azı gerçekten kaçar. Gözlerini kapatıp sefillik yokmuş gibi davranmak daha kolaydır. Mentalist dizisinden alıntıdır.

Benim Yalnız ve Güzel Ülkem

Resim
Bir yandan Millet’in vekili terör örgütü tarafından kaçırılıyor, diğer yandan istisnasız tüm komşularımız birer tehdit unsuru olarak yanı başımızda cirit atıyor. Bir yandan orta doğuda kan gövdeyi götürürken, diğer yandan yıllardır girmek için g.tümüzü yırttığımız avrupa kuyumuzu kazıyor. Herkes tüm gerçeğin farkında. Kimin ne yaptığını, neler düşündüğünü herkes biliyor. Piyonlarını, atlarını, vezirlerini dikkatlice yerleştiriyorlar… Ne için? Daha fazla güvenlik, daha fazla para, daha fazla güç, daha fazla barış, daha fazla mutluluk, daha fazla ve daha fazla… Neyi ne kadar daha fazla istiyorsak, aynı oranda mahrum kalıyoruz… Belki de hayatın keşfedemediğimiz/unuttuğumuz dinamikleri arasında, bizim için özenle hazırlanmış bir hile var… Böyle bir dünyada gelecekten bahsederken olabildiğince iyimser olmak gerekir. İyimserlik derken; polyanna misali, umursamazca… Kominizm, sosyalizm, humanizm, feminizm, kapitalizm, globalizm, aktivizm, elitizm, dualizm, fatalizm, semitizm, marksizm vs… Hep

Canı Sıkılan İnsan Ne Yapar?

Resim