Gönül Calab'ın Tahtı


Bugün beni çok etkileyen bir şiir paylaşmak istedim. Her mısrada, her kıtada ayrı anlam deryaları içeren Yunus Emre’nin “Gönül Calab’ın Tahtı” şiiri.

Bazı yerlerinde tam olarak ne dediğini anlamadığım halde ruhumun derinlerinde gizli yerlere dokunan bu dizeler, her okuduğumda beni farklı yerlere sürüklüyor.

Not: Bilinmeyen kelimelerin açıklamaları şiirin altına eklenmiştir.


GÖNÜL CALAB’IN TAHTI


Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise

Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise

Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar

Dış yüzüne o sızar içinde ne var ise


Ak sakallı pir hoca, bilemez hali nice

Emek vermesin hacca, bir gönül yıkar ise

Sağır işitmez sözü, gece sanar gündüzü

Kördür münkirin gözü, alem münevver ise


Gönül Calab’ın tahtı, Calap gönüle baktı

İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise

Sen sana ne sanırsan ayruga da onu san

Dört kitabın manası budur eğer var ise


Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş

Aşk şarabından içmiş, kim mana duyar ise

Yunus yoldan azuban, yüksek yerde durmasın

Sinle sırat görmeye, sevdiği didar ise

Yunus Emre


  • Dem-be-dem: Zaman zaman
  • Münevver: Bilgili, aydın
  • Calap: ALLAH
  • Pir koca: İhtiyar
  • Bedbaht: Talihsiz
  • Sin: Mezar
  • Sırat: Cennet yolu
  • Didar: Allaha kavusma, hakkın yüzü
  • Ayruk: Başkası
  • Sanmak: istemek

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Marifetname'den Seğirmeler ve Anlamları

Eski Türkçe Sözlük

Benim Yalnız ve Güzel Ülkem