Bu bir rüya mı?


Bazı bakış açılarına göre yaşadığımız hayat bir rüya olsa da, hani derler ya: bu kadar da olmaz! dedirten günler yaşıyoruz. Dünya’nın her tarafında tarih yazılıyor. Bölünen, parçalanan, çoğalan ülkeler, internette sosyal medya önünde başlatılan hareketler, ne idüğü belli olmayan uzmanlar ve daha niceleri. Hepsi tam coğrafyamızın göbeğinde cereyan ediyor. Son 1 haftadır gazete ve haberleri ( yerli, yabancı ) ciddi bir şekilde takip ediyorum ve şu an çıldırmama az kaldı! Siyasetçiler nasıl dayanıyor hiç anlayamıyorum. Herkes hesaplar peşinde, kafamız da 40 tilki sevişiyor, para, şan şöhret, ev, araba için kıçımızı yırtıyoruz.. ( Ben de dahil tanıdığım herkes ) Nereye gidiyoruz? Eğer bu bir “rüya” ise; uyanmamız gerek ve insanlığın içinde bulunduğu ahlaki, vicdani, zihinsel buhranın içinden uyanmalı.Yok… Eğer bu bir rüya değilse; SIÇTIK! Kimin “AK” kimin “KARA” olduğunu anlamamızın mümkün gözükmediği günlerde; Gelmiş en üstün insan Allah Resulu Hz. Muhammed (S.A.V) kıyamete yaklaştığımız günler için söylemiş olduğu bir söz aklıma geliyor.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, öldürme ve zorbalıktan başka bir yolla idareye sahip olunamayacaktır. Gasp ve cimrilikten başka bir yolla zenginliğe, dinden çıkma ve nefsânî arzulara tâbi olmaktan başka bir yolla da diğer insanların sevgisine (arkadaşlık ve dostluğuna) ulaşılamayacaktır. “Kim bu zamana kavuşur ve zengin olması mümkün iken fakirliğe, sevgilerini kazanma imkânı varken nefretlerine, azîz (haysiyet ve itibar sahibi) olmaya gücü yeterken zillete sabrederse; Allah o kuluna, beni tasdîk eden elli sıddîk sevâbı verecektir.” (Minhâcü’s-Sâlihîn, 4, 1637, Tahâvî rh. rivâyet etmiştir)

Sanırım günümüze ışık tutan sözler bundan yaklaşık 1400 yıl önce söylenmiş… İmdi, bize susmak düşer vesselam…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Marifetname'den Seğirmeler ve Anlamları

Eski Türkçe Sözlük

11-12-13-14-15-16