Beden Dili ve Mentalizm

Hayatınızı değiştirecek basit ipuçları

Mentalist dizisini hiç izlediniz mi bilmiyorum ama şiddetle bir bakmanızı öneriyorum.Simon Baker ve Robin Tunney‘in başrollerinde oynadığı bu polisiye dizinin diğerlerinden farkı Mentalist olan CBI danışmanın yeteneklerinden faydalanarak davaları çözmeleri. Dizinin başlangıcında Mentalist kelimesinin anlamı olarak şu açıklama yapılıyor.

Mentalist, (isim).

Zihinsel zekâsını kullanıp, hipnoz ve telkin uygulayan kimse.

Düşünce ve davranışları yönlendirme uzmanı.

Mentalist diyebileceğimiz bir kişiyi yukarıdaki marifetleri sergilemek için; telkin, hipnoz, hafıza eğitimi, illüzyon, beden dili, psikoloji ve genel kültür alanlarında kendini yetiştirmiş olması gerekiyor. Mentalizmin ne olduğunu anlatmak kolay değil. Her şeyden biraz var. Dizinin bir kaç bölümünü izlerseniz aklınızda daha net resim belirebilir. Naçizane bu yazıyı yazmamda “The Mentalist” dizinin rolü büyük.

Burada öncelikle insanları okumak için gerekli bir bilgiden yani “Beden Dili”nden bahsedeceğim. Konu üzerinde çeşitli yerli yabancı kaynakları okumaya henüz başlamış durumdayım ve öğrendiğim bilgileri fırsat buldukça aktarmaya çalışacağım.

Özellikle son yıllarda beden diline (Sözsüz iletişim) olan ilgi çığ gibi büyüyor. Herkesin basit yöntemlerle kişisel ilişkilerinden, profesyonel iş hayatına varan yelpazede kullanabileceği basit yöntemlerle hayata farklı bir renk katmak mümkün. İsterseniz bir kafede çayınızı yudumlarken insanlar arasındaki sözsüz iletişimi -beden dilini- izlerken eğlenebilirsiniz. Ama konu kişisel bir yetenek olunca kazanmak için çalışmalısınız. Şanlıyız ki bu doğal dili kullanma ve okuma konusunda yeteneğimiz doğuştan geliyor. (Yapılan araştırmalar gösteriyor ki bebeklerin yüz tanıma ve yüzleri ayırt edebilme yetisi yetişkinlerden daha iyi.)Sadece biraz dikkat, eğitim ve gözlem sayesinde çok basit yöntemlerle hayatınız bir farkındalık yaratabilirsiniz. Hatta tevazuya gerek yok! Hayatınızı değiştirebilirsiniz.

Sosyal Psikolog Prof. Albert Mehrabian 1971′de yapmış olduğu çalışmalardan (ki bu konuda yapılan ilk bilimsel çalışmalar olarak kabul edilir.) herkesin kabul ettiği 55/38/7 kuralı çıkmıştır. Karşılıklı iletişimin üç unsuru:

  • %55 görsel (jestler, duruş, mimikler –non verbal-)
  • %38 ses ( sesin tonu, değişimi, şiddeti -vocal-)
  • %7 sözel (kullanılan kelimeler -verbal-)

Yukarıdaki bilgiler gösteriyor ki ne kadar düzgün bir dil kullanırsanız kullanın, uygun görsel veya işitsel mesajlar gönderilmediğinde konuşmanız anlamını yitirebilir. Uygun görsel veya işitsel mesajları özellikle belirtmek istiyorum çünkü karşılıklı iletişimimizde sahip olduğumuz enstrümanlar bunlar. Aslında kaderin cilvesi olsa gerek sorun da burada başlıyor. Çünkü bedende binlerce kas var. Genel olarak elimize kolumuza sahip çıkabilsekte duyguların oluşturduğu istemsiz kasılmaları -mikro ifadeleri- bilinçli olarak kontrol edilmesi imkansızdır. Mesela hoşlandığınız birisini görünce göz bebekleriniz büyür ve bunu kontrol etmeniz imkansızdır. Dolayısıyla beden dilini kullanarak yalan söylemek kolay değildir. Bir kafeye ya da bara gittiğinizde hangi kızla konuşursanız çıkma şansınızın daha fazla olacağına sadece tekila içip içmediğine göre değil, beden diline de dikkat etmeniz sonuca ulaşmada yararı dokunabilir.☺Bir satıcı iseniz karşınızdaki insanın ellerine bakarak sonucun nereye varacağını öngörmek çok zor değil.

Aslında konunun çok detayı var. Uygulamalı psikolojiden, limbik sisteme, hipnozdan, illüzyona ve daha niceleri. Mentalizmi akademik bir çalışma alanı ya da basit bir hipnoz, manipülasyon veya beden dili okuma teknikleri olrak düşünmenin yanlış olacağı kanısındayım. Amaç olarak uygulanabilir pratik bilgilerle hayatımıza bir nebze neşe katabilmeyi düşünürseniz, kendinizi motive etmeniz daha kolay olacaktır.

Beden Dili

İnsan zihninin sınırlarını ve sırlarını bilmek, akıl oyunları ile insanları dumura uğratmak hiç kolay bir şey değil. Bu yazıyı okuyarak öyle beden dili uzmanı falan olacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Aşağıdaki videoyu izleyin ve beden dilinin hayatımızda yeri ve etkisini daha yakında tanıyarak işe başlayın.

(Maalesef video youtube'dan silinmiş.)

Bu işe meraklanan bizlerin en büyük yanılgısı karşımızdaki kişide oluşan mimik ve jestlerin tek başına değerlendirmek oluyor. Karşımızdaki bayanın elbisesini çekiştirmesi stres, aşırı kilo ya da belindeki bir acıdan kaynaklanıyor olabilir. Yani, karşımızdaki insanda oluşan jest ve mimiklerin salt okunur bir sinyal olmadığı gerçeğini unutmamamız gerekiyor. Tüm hareketleri/jestleri/mimikleri bir bütünlük içinde, an’ın gerektirdiği koşulları gözardı etmeden, çevre ve kendisinin diğer sinyalleri ile uyum içinde değerlendirmek gerekiyor. Böylesine bir değerlendirme için labaratuar ortamı gerektiğini biliyorum. O yüzden çevrenizdekilere karşı mantıklı olun ve sakın, “Sen gözünü kırptın, Yalancısın!” falan demeyin.

İnternette veya bir çok kitapta jest ve mimiklerin neyi anlatmak istediğini bulabilirsiniz ama bunları günlük hayatta kullanmaya çalışırken çok defa yanılırız. Hatta çoğu zaman bunları okuyamayız bile. Çünkü, bir insanla konuşurken çoğunlukla karşımızdakini dinlemeye ve ona dikkatimizi vermeye alışık değiliz. Bu nedenle ilk yapmamız gereken şey gözlemlemek. Hem kendimizi hem karşımızdakini.

Gözlem yeteneğinizi test etmek için aşağıdaki videoyu izleyin ve kendinizi değerlendirin.

Evet sandığınız kadar zor olmadığını gördünüz. Hatta hemen şimdi evde ya da yakınınız da bulunan biriyle deneyebilirsiniz. Unutmamamız gereken önemli bir noktada şu ki: bedenin, jestlerin veya mimiklerin oluşması gelişigüzel değildir. Bir sır saklayan insanın sizle konuşurken ağzını sıkıca kapalı tutması, çocukların yaptığı gibi yalan söylediğinde ellerini arkalarına saklamalarına, sevdiğiniz birisini gördüğünüzde kollarınızı açmanız ve gözbebeklerinizin büyümesi sadece tesadüf eseri oluşmamaktadır. Kavgaya giren insanları izlediniz mi hiç. Omuzlarını kaldırarak baş bölgesini korurlar ya da güvensiz bir ortamda olduğunuzda özellikle köşede durarak arkanızı bir bakıma sağlama almak ve görüş alanınızı olabildiğince genişletmek istememize ne demeli.

Tüm sinyalleri aslında bilinçaltımız değerlendirmekte ama farkına varmada sorunlar yaşamaktayız. İşte tam bu noktada, kişisel basit pratiklerle bilinçli olarak karşımızdaki doğru değerlendirerek hayatımızı kolaylaştırmanın yolunu da bulmuş oluruz.

Mesela bir satıcı iseniz ve karşınızdakinin üstüne düşmeye değer mi yoksa değil mi olduğunu nasıl anlarsınız? (Karşınızdakinin elleri açık veya avuç içlerinin gösteriyorsa bir şey satma ihtimaliniz oldukça fazla demektir. Elleri kapalı veya işaret parmağını gösteriyorsa şansınızı fazla zorlamamanızı öneririm.)

Eller demişken bir kaç ipucu daha verelim;

  • Dürüst insanlar daha sık avuçlarını gösterir.
  • Çocuklar yalan söylerken ellerini saklarlar.
  • İnsanlar gerçekçi nedenler anlatırken avuç içlerini gösterirler
  • Elleri cepte olan insanlar sohbet etmeye açık değildir.
  • Ellerini göğüsünün üstüne getiren insanlar savunma psikolojisine geçmiş demektir.
  • Avuç içi yukarıda -> Tehditkar değil
  • Avuç içi aşağıda -> Otoriter (Hitler’i hatırlayın)
  • Yumruğunu sıkmak -> Direnç göstergesi
  • Parmakla işaret etmek karşı taraf için sinir bozucu jestlerden biridir. Konuşurken karşınızdaki rahatsız etmemek için parmakları birleştirmeyi ya da avuç içlerinizi aşağı yukarı hareket ettirmeyi kullanabilirsiniz.

Gördüğünüz gibi aslında hep hayatımızın içinde olan şeyler. Farkında olalım ya da olmayalım her bir jest/mimik/duruş bizim için bir mesaj içeriyor. Amerikan başkanı’nın konuşmalarını lacivert bir fonun önünde yapması sadece tesadüf eseri mi? Yoksa bilinçaltımıza gönderilen gizli bir mesaj mı içeriyor?

Henüz komplo teorilerine girmeye niyetim yok. Basit ve günlük mimiklerle başlarsak daha uygun olabilir. Hepimiz duygularımızı çeşitli yüz ifadeleriyle gösterir ve karşımızdakine bir şey söylemesek bile neler hissettiğimizi anlatabiliriz. Çoğu zaman bu, bize yaklaşmak isteyen bir insan için uyarı ya da yakınlaşma sinyalleri verir.

En çok kullandığımız yüz ifadelerin başında: mutluluk, korku, öfke, şaşkınlık, hor görme, üzüntü ve tiksinti gelmekte. Basit bir kaç detaya dikkat ederek karşımızdaki insanın bize rol yapıp yapmadığını anlamak çok kolay. Örneğin, yaptığımız espriye gülen kişinin, göz etrafında kaz ayakları denen kırışıklıklar oluşmuyorsa, sadece bizi kırmamak için sırıttığını anlayabiliriz. Çünkü oradaki kaslar sadece gerçek bir gülümsemede kasılabiliyor. Neyse sözü fazla uzatmadan yüz ifadeleri ile ilgili görsellere geçelim.

https://imgur.com/a/gsOv9

https://imgur.com/a/bjjtUrG

Tabiki çok daha fazla bilgiyi internette bulabilmek mümkün. Ama burada yüz ifadeleri hakkında kabaca bir bilgimiz olduğuna göre; arkadaşlarınızda, internette, ailenizde karşılaştığınız yüz ifadelerine daha dikkatli bakmayı deneyebilirsiniz. Dikkatlice gözlem yaparsak öğrendiklerimizi pratikleştirmiş oluruz ve aradaki küçük ayrıntıları daha çok fark etmeye başlarız.

Son olarak bir konuya odaklanınca o konu hakkında kaynak toplamak zaman aldığı için, meraklıları için bazı araştırmalar yaptım. Sizin de yararlanabileceğinizi düşünerek aşağıya ekledim.

İnternette kaba bir araştırma ile dağınık halde bazı yazılar mevcut. Ama hiç biri beni tatmin etmiyor. Zaten mentalizme ilgi duyan kişilerin şunun farkında olması lazım: İnsanları okumak, anlamak ve manipüle edebilmek için çooooook uzun ve yorucu çalışmalar gerekli. Aslında bu çalışmalar bile bu yeteneği kazanabilmeyi garanti etmez. Çünkü çevresel etkenler (sosyal çevre, ego, toplumsal kalıplar, bugüne kadar edindiğimiz tecrübeler vs. ) bizim bazı kalıpların dışına çıkmamızı engeller. Neyse… Yeni öğrenmeye başlayan biri olarak fazla ahkam kesmek yakışmaz. Sadece şu ana kadar edindiğim fikirlerimi paylaşıyorum. Konuyu fazla uzatmadan genel bir kaynak taraması yapmaya başlayalım.

Öncelikle işimiz insan olduğu için insan psikolojisi üzerine belli bir bilgi birikimine sahip olmalıyız. Herkesin anlayabileceği dilde akademik bilgiler içeren İNSAN VE DAVRANIŞI (Doğan Cüceloğlu) adlı kitabı özellikle tavsiye ederim.

Psikoloji üzerine kaynaklar:

  • İnsan ve Davranışı ( Doğan Cüceloğlu )
  • İknanın Psikolojisi ( Ropert B. Cialdini )
  • Marifetname ( Erzurumlu İbrahim Hakkı ) — Bedir Yayınevi

Beden dili hakkında kaynaklar:

  • Beden Dili ( Joe Navorro )
  • Gizli Dil ( James Borg )
  • Beden Dili ( Mert Aydıner )
  • Beden Dili Kutsal Kitabı ( Judi James )

Hafıza geliştirme hakkında kaynaklar:

  • Zihin Haritaları ( Tony Buzan )
  • Hafızana Hükmek ( Tony Buzan )
  • Hafıza Geliştirme Teknikleri ( Gary Small, Gigi Vorgan )

Hipnoz ve Telkin hakkında kaynaklar:

  • Profesyoneller için hipnoz kitabı (pdf) ( Hakan Mengüç )
  • Telkin ve Hipnoz ile Ögrenme Teknikleri ( Adil Maviş )
  • Hipnoz ( Dr. Michael R. Hathaway )
  • Kendi kendine telkin ve hipnoz ( P.Clement Jagot )

Bilinçaltı ve Zihin hakkında kaynaklar:

  • Zihin Okuma Teknikleri ( Stan B. Walters )
  • Bilinçaltının gücü ( Joseph Muphy )
  • Bilinçaltı Zihninizin Gücü ( C. James Jensen )
  • Biliçaltının Büyüsü ( Nilda F. Efeçınar )

İllüzyon hakkında kaynaklar:

  • İllüzyon Sanatı ( Kemal Cömertoğlu )
  • Kolay Sihirler ( Kemal Cömertoğlu )
  • Sihirbazlık Kılavuzu ( Herbert L. Becker )
  • Herkes için Sihirbazlık ( George Harryson )

Şimdilik bu kadar yeter… Gecenin bu saatinde bu kadar oluyor

İnternetteki kaynakları henüz eklemedim. Ayrıca okuduğum güzel makalelerde var fakat şimdilik onlarda kalsın. Fırsat buldukça bu sayfayı güncelleyeceğim. Sizin de daha önce yararlandığınız kaynaklar varsa aşağıya yorum yaparak bize gönderebilirsiniz. Bende bu sayede listeyi daha hızlı güncellemiş olurum.

Güncelleme (29.11.2018): Ben bu yazıları yazdığımda beden dili ve sözsüz iletişim hakkında bilgilendirici youtube kanalları yoktu. Son günlerde bir kanal gözüme çarptı ve paylaşmak istedim. Konu hakkında bilgilendiri kaynak ve youtube kanallarını vakit buldukça paylaşacağım. Sizin de yararlandığınız kaynaklar varsa aşağıdaki yorum bölümünde belirtirseniz yazıya eklerim.

https://www.youtube.com/channel/UCv1n_Pu4RY9XOdRc0116dBg

(Daha önce dört bölüm halinde yayınladığım mentalizm ve beden dili serisi yerine derleme olarak bu yazıyı yayınlamayı uygun gördüm. Eski yazılarımı sildim.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Marifetname'den Seğirmeler ve Anlamları

Eski Türkçe Sözlük

Benim Yalnız ve Güzel Ülkem